Pazartesi, Eylül 29, 2008

Yarınnn Bayrammmm,

Bugün Bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi


Barış Manço'nun şarkısından ödünç aldığım bu sözler benim ufaklığa :))))



Ben arife gününde bile çalışıyorum arkadaşlar. Hemde tam gün :)
Neyse ki 3 gün bayram tatilim var. Eskiden o da yoktu 1 gün mutlaka nöbetleşe gelirdik ama bu bayram tatilim. Evde hazırlıklarım, alışverişlerim, bayram hediyelerim tamam.

Dün öğleden sonra çarşıya çıkma gafletinde bile bulundum. Alper'e bayramlık alışveriş çok önceden yapmıştım ve o zaman havalar 28 derece civarındaydı. Üzerine hırka da almıştım ama yine içime sinmedi dün tekrar yeni bir üst aldım. Ayrıca 3 adet eşofman takımı ve 1 adet pijama da eklendi :) Alışveriş manyaklığımı Alper ile gideriyorum yine :)

Eski bayramların tadı tabi ki bir başka ama yine de o günlere dönmek elimizde. O yüzden ben yarın sabah erkenden kalkıyorum. Eşim Bayram Namazından döndüğünde oğlumla onu karşılıyorum. (Alper'i uyandırmaya kıyabilirsem tabi) Kahvaltıyı kayınvalidemlerde edip güne başlıyoruz. Akraba ziyaretlerini ilk gün bitirip evde dinlenmek, biraz nefes almak istiyorum. Sonra yine koşturmaca...

Şimdiden herkese iyi bayramlar.
Sevgiler...

Cuma, Eylül 26, 2008

Haftanın Çocuğu

Alper anaokulunda sorunsuz 1 ay geçirdi. Herhangi bir uyumsuzluk ya da şikayet gelmedi. Zaten uyumlu bir çocuk olduğu için şüphem de yoktu. Sınıf arkadaşlarının annelerindende Alper ile alakalı olumlu sözler duymaya başladım. Bu da beni çook mutlu ediyor. Öğretmen konusunda da gerçekten şanslıyız. Alperde bizde öğretmenimizi gerçekten çok sevdik. Bu özellikle ilk okul öncesi çocuk için çok önemli. Umarım anasınıfındaki şansı İlköğretimde de sürer.

Alper'in anaokulunda her hafta yapılan bir etkinlik var. Her Cuma kura çekiliyor ve seçilen çocuk Pazartesi günü gelirken arkadaşlarına armağan etmek için çikolata ve kendi fotoğraflarıyla hazırlanmış bir pano götürüyor. Ayrıca hafta boyunca tüm faaliyetlerde öğretmene yardım edip sınıfın önderi oluyor. İlk hafta kura kızlar arasında yapılmış 2. hafta ise erkekler. Oğlum kura çekilirken içinden kendisinin çıkmasını dilemiş ve tabiki meleğimin duasu kabul olmuş. Çocuk olmak ne güzel dimi ama...

Yani Oğlum bu hafta ana sınıfında Haftanın Çocuğuydu. Çoook heyecanlıydı. Çikolatalar alındı, pano hazırlandı. Küçük bey çok mutlu bir hafta geçirdi. Öğretmene yakın olmak ve sınıf sırasının başında olmak çok güzelmiş. Bugün saltanatımız bitiyor. Ama biz çook mutluyuz.

İşte bu da panomuz !

Mim "Siz kimsiniz?"

Bol mim'li bir hafta oldu sanırım. Bu defa anket cevaplıyorum :)

Soru 1) İsminiz?

Flame ama arkadaşlarım bana Türkçesini söyler :)))

Soru 2) Nerelisiniz?

Efeniimmm hani bölük durmuş ama KANDIRALI durmamış ya bende durmam :)))

Soru 3) Yaşadığınız yer?

Kocaeli

Soru 4) Mesleğiniz?

Halkla İlişkiler

Soru 5) Hobileriniz?

Takı yapmak, örgü örmek, yazmak, okumak, elde aksesuarlar dikmek, oğlumla faaliyetler yapmak

Soru 6) Evli misiniz?

Evet, hemde tam 8 yıldır !

Soru 7) Kaç çocuğunuz var?

Herkes biliyor zaten 1 adet. 6 yaşında adı Alper

Soru 8) En sevdiğiniz yemek?

Elbasan, Mantı, Patates Kızartması

Soru 9)Sevdiğiniz müzik türü?

Türkçe Pop

Soru 10 ) Nerelere gitmek istersiniz?

Karadeniz, Doğu Anadolu, Venedik ve Paris

Bu defa İçimden geldiği gibi ve Tuğba'yı sobeliyorum...

Perşembe, Eylül 25, 2008

Mim "Evde nefret edilesi durumlar"...

Nazocum beni mimlemiş. Ne zamandır yoktu bu mim olayları özlemiş miyim ne :)

Evde nelerden nefret ederim ?



- Evde yamuk yumuk duran yastıklar, halılar, sandalyeler ne varsa (Simetri hastasıyım)
- Evin her tarafında karşıma çıkan saçlarım :( (Sürekli toplu ama dökülüyor hala)
- Malum şahsın banyoyu bulduğu gibi bırakmaması !!!
- Evde 3 wc ve 2 banyo olması mecburen Hijyen, Hijyen, Hijyen
- Üst katta misafir yemek odası, alt katta mutfak olması sebebiyle zaman zaman inilip çıkılan merdivenler
- Ne kadar silsemde istediğim temizlikte olmadığına inandığım jaluzi (Mutfakta lavobo üstünde)
- Bulaşık makinasını boşaltmak
- Biriken ütüler
- Terasıma konuşlanan, ben kovaladıkça yılmayan hatta kavgaya bile tutuşan KARGALAR
- Eve gelen meraklı misafirlerin tüm odaları gezme isteği, buzdolabını açması.
- Alper'in bir defada çıkmayan lekeli t-shirtleri.
- Dağınık oyuncaklar (Günde kaç kez topladığımı bilemezsiniz. Bıkmıyorumda toplamaya devam :)
- Dolu çöp kutuları
- Kirli klozet
- Çizilmiş parkeler
- Makinaları kullanmaya üşenip elde yapılan işler (Fritöz, Rondo, mikser, robot, halı yık. makinası..vb)
- Evde fazlalık olup atılmaya (İhtiyacı olana verilmeye) kıyılamayan giysiler, örtüler, yastıklar, yorganlar
- Inox fırın, bulaşık makinası ve ocakta oluşan el izleri


Biri beni durdursun. Ne çok nefret ettiğim şey varmış yahu. Pozitif halime dönmek, höpürdeterek kahve içmek, sıcak kek yemek istiyorum. Hepsini mesai saatlerinde kızlarla kikirdeyerek yapmak ve bayramdan sonraki ilk Cumartesi kahvaltıya gitmeyi planlıyorum. Farkındaysanız (sanırım Ramazan nedeniyle) dileklerimin hepsi boğazla alakalı.

Bende topu taca değil Nilay ve Begümgüm'e atıyorum :)

Sonsöz: Kendine gel, sen kendine kendine gel :))))

Pazartesi, Eylül 22, 2008

Davetimiz varrrr

Açıkçası (Cumartesi de dahil) bütün hafta çalışmaktan ve ramazanın verdiği rehavetten acayip çöktüm. 2, 2.5 saat Uyu, uyan yemek hazırla ye. Bulaşıkları makineye yerleştir. 3-4 saat daha uyu hoop sabah olmuş. Bedenim uyanmamakta ısrarlı, saat hadi ama hadii diye çalmaya devam ediyor ve nedense kazanan hep saat oluyor.



Haftasonunda hem temizlik yapıp hem de annemleri iftara çağırdığım için üzerimden resmen tır geçti :) Birde işe Alper bey'in okul için hazırlanması gereken panosu eklenince gece yine geç bitti.



İftar Menüsü

Mercimek Çorbası
Tas kebabı
Pilav
Patates kızartması
Patates püresi
Su Böreği



Patlıcan salatası
Közlenmiş yoğurtlu kırmızı biber
Kabak kızartması
Amerikan Salatası



Sütlü Nuriye
Tulumba Tatlısı
Kavun

Abim Balıkesirde Kpss sınavında gözetmen olduğu için yemekte yoktu. Annemlerde misafir olan Yeğenim Furkan ve eşi Arzu ile kız kardeşim Aslı'nın nişanlısı Emre'de yemekte bizimleydi. Tabi gecenin yıldızı 1 yaşındaki yeğenim Furkandı. Yaramazlığı ve afacanlığıyla ün salan bu delikanlı önce ortamı şaşkın gözlerle süzdü. Sonra çekmecelerde ne var ne yok diye araştırmaya başladı. Yeni yürümeye başladığı için pek paytak kendisi.

Perşembe, Eylül 18, 2008

Orada neler oluyor?


Öncelikle yazdıklarımı okuyan herkesten Maşallah demesini rica ediyorum. Niye derseniz galiba oğluma nazar değiyor. Benim akıllı, uslu oğlum son günlerde epey değişti. Hınzır bir çocuk olma yolunda hızla ilerliyor. Açığı kapatma endişesiyle de yapmadığını bırakmıyor. Anlayacağınız Yoga pek sakinleştirmedi Alper’i :)))

Okul ile alakalı pek sorunumuz yok. Okula giderken pek neşeli olmasa da çıkarken keyfi yerinde. Annee neler oldu bugün biliyomusun diye başlıyor anlatmaya susturana aşk olsun. Dün okulda korktuğu çizgi çalışmasını yapmaya başlamışlar. İlk başlarda yamuk yapmış ama öğretmeni gösterdikten sonra çok güzel olmuş. Hem de çook zevkliymiş. Ders yapmak pek korkutucu değilmiş anne demeye başladı bile.

Dün akşam kendime bisküvili irmik tatlısı yaparken Alper’e de çikolatalı puding yapıyorum. Bizimki oturma odasında tv izliyor. Bir ara mutfağa gelip peçete falan aldı. Arada 5 dk geçti bir baktım eşofmanı, t-shirt’ü ıslanmış. Şaşırdım. Gel annecim üzerini değiştirelim ıslanmışsın dedim. Nereye geliyimm. Oturma odasına değil dimi dedi. Hayır kendi odana gel dedim. Pek bir afacan bakıyor bana. Tüm cesaretimi toplayıp oturma odasına bakmaya gittim. 3’lü kanepenin üzerine 1 termos suyu boşaltmış. 1-2 peçeteyle kurulamaya çalışmış. Bakmış olmuyor üzerine yatıp saklamayı denemiş o yüzdende üzeri sırılsıklam olmuş.

- Annecimmm, nerden çıktı koltuğa su dökmek şimdi amaaaa !!!
- Merak etme annee, sabaha kadar kurur. Düşünme sen... (Öyle sakin bir şekilde söylüyor ki ne kızabildim ne de gülebildim)
- Boş ver anne koltuğu da uykum geldi hadi yatır beni !



Bisküvili irmik tatlısı

Malzemeler: 1 pk kare kakaolu bisküvi, 1 Lt süt, 1 bardak irmik, 1 paket vanilya, 1 bardak şeker

Yapılışı: Bisküvi hariç tüm malzemeleri muhallebi kıvamında pişirin. Borcama yarısını döküp üzerine kare bisküvileri dizin. Kalan tatlıyı da üzerine döküp buzdolabında soğutup afiyetle yiyin. Hem hafif hem de kolay. İrmik sevenlere tavsiye edilir.

Ödüllü Bulmaca :)



Alper’in okulda yaptığı resimlerden biri bu. Ne olduğunu bulamadıysanız açıklıyayım. Alttaki bol daireli nesne jet arabası. Üzerindeki mor yuvarlak ise alev topu. Bu resimle okuldan çıktıktan sonra büyük bir gururla dedi ki

- Anneee, baksana ne kadar güzel yapmışım di mi. Ateş topu jet arabama saldırıyorr baaakkk. Uzaydan gelmiş bunlar. Düşman düşman :)

Çarşamba, Eylül 17, 2008

Alper ve Yoga

Alper sanırım bir çizgi filmde falan gördü bu yoga sahnesini. Son günlerde evde sıkıldıkça ve sinirlendikçe bağdaş kuruyor. Orta parmağını baş parmağı ile tutup gözlerini kapıyor. Ağzından çıkan tek ses ise Ommmmmmmm Ommmmmmmm...



Siz nasıl rahatlıyorsunuz yada yogayı nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum ama bizim rahatlama tekniğimiz bu :)



Videoyu yüklemeyi başaramam diye ışığı önemsememiştim. Bilseydim daha aydınlık bir alanı seçerdim. Pek karanlık olmuş ama sesi duyun yeter :)))

Pazartesi, Eylül 15, 2008

Anneee, pasta yapalım mı?

Alper'in favorisi çikolatalı, fıstıklı pasta. Mümkünse Aslı Börek'in ki. Geçenlerde evde yapalım dedi. Aldık malzemelerimizi koyulduk işe. Mikserle çırpma da üstüne yok oğlumun. Heyyy kız anneleri haberiniz olsun !!! En eğlenceli yanı bana yardım ettikçe kendince farklı bir havaya girmesi. Birşeyler yapabildiğini görmek büyümek demek ya sürekli konuşuyor. Mutfakta birşeyler mi yapıyoruz muhabbet mi ediyoruz belli değil. Benim için eğlenceli kısmı tabi ki muhabbet. Öyle cümleler çıkıyor ki ağzından şaşıp kalıyorum.



İki pasta da birbirinin aynı. Sadece birinin içi vanilyalı diğerinin dışı. Çikolata sosuna şamfıstıkları batırdım. Hazır pasta tabanlarını şekerli sütle ıslatıp arasına krema koydum. Ortaya muz ve şamfıstık serpiştirdim. Üzerini pasta kreması ile kaplayıp rendelenmiş çikolata ile süsledim. Üzerinde kocaman A harfi olan eşimin doğum günü için yapıldı. Mumları üflemek ise Alper'e kaldı. Evde pasta olduğunda mum dikmezse rahat edemiyor nedense :)



Cumartesi akşamı My Koo balığa gidecekti bizde alternatif plan yaptık Alperle anneme gitmeye karar verdik. Oğluş hafif bir soğuk algınlığı geçirdiği için maalesef program son anda yattı. Evde dinlendik. Şimdi gayet iyi ve okulda. Meraklanmayın.

Hafta sonu Diyalogları:Hasta olmasına üzülen Babannesine

- Kaderim bu benim babanne, hep hastalık, hep hastalık demiş.

Alper çizgi film izlerken başka kanalı açmak için kumandayı isteyen Işıl'a

- Kumandayı almak için cesedimi çiğnemen lazım demiş.

Birde yoga mevzuu varki evlere şenlik. Tv'de görmüş, sinirlendikçe yapıyor. Sakinleşiyormuş. Fotolarını çektirirse onu da yayınlarım ama video kaydı olsa gülmekten öldürür adamı...

Cuma, Eylül 12, 2008

Tuğba'dan sürprizzz

Blogum sayesinde tanıştığım, sevgili arkadaşım, hemşehrim Tuğba ile yaz tatilinde bir türlü görüşemedik. Teleofanla sanki birbirimizi yıllardır tanıyormuş gibi sohbet ettik ama yüz yüze gelme fırsatımız maalesef olmadı. Bir daha ki gelişlerinde önceden plan yapmaya karar verdik. Sesinden kıpır kıpır, heycanlı ve içten bir insan olduğunu anlamamak imkansızdı.



Taaa Cezayirden alıp bana bıraktığı hediye ulaştı geçenlerde elime. Tatil nedeniyle yayınlamakta geciktim ama paylaşmamak olmazdı. Bu güzel resim bej rengi duvarımı süslüyor şimdi. Çok teşekkür ediyorum Tuğbacım. Benim senin için aldığım hediyeler ambalajında gelmeni bekliyor. Bilesin...



Not: Alper’e hediyeyi gösterdiğimde verdiği tepki çok komikti. Daha önce Nazo ve Sinem ona da armağan yolladığı için sarı kafa kıskandı beni.

– eeee bana bişey yollamamışlar mı anne? Hayret hiç öyle yapmazlardı dedi. Çok komik bu çocuk yaaa :)))

Öğrenciyi Tanıyalım

Dün Alper'in okulda yapılan toplantıda bir sürü form doldurduk. Çocuğun kan grubu, anne - baba meslekleri, genel aile bilgileri ile ilgili. Aşağıdaki ise ev ödevimizdi. Baktım yaz yaz bitmiyor, el yazısı yerine bilgisayarda yazmayı tercih ettim.

Eeee bilgisayar ortamında olunca da sizlerle paylaşmadan olmazdı.



ÖĞRENCİYİ TANIMA FORMU

Tarih: 11.09.2008
Öğrencinin Adı: Alper
Öğrencinin sınıfı: Yeşil

• Çocuğunuzu ayrıntılı olarak anlatınız.

Alper genelde sakin, etrafına ve arkadaşlarına zarar vermeyen, şiddet uygulamayan bir çocuktur. Tamir eşyaları, polis aksesuarları ve çizgi kahraman figürleri ile oynamayı sever.Anlayışlı ve uysaldır. Okulda yemek yemeye zorlanacağı ve doğru cevaplar veremezse azarlanacağı korkusunu ilk günlerde çok yaşadı. Sürekli okula gitmekten korkmuyorum başarısız olmaktan korkuyorum diyordu. Sebebi de başarısız olursa ceza alacağını düşünmesiydi. Evde endişelerini gidermek için anne ve baba olarak motivasyon arttırıcı konuşmalar yaptık. Evhamlı ve detaycı bir çocuk olduğu için ayrıntılı düşünür. İsteklerini yaptırmak için arada duygu sömürüsü yapsa da bilerek yalan söylemez. Mantıklı açıklamalar yapıldığında kabul eder. Israrcı bir tutum sergilemez. Oyuncak mağazasına girip sadece dolaşarak çıkabilir. İsteklerini kabul etmediğimizde tutturmaz . Çizgi film izlemeyi, sinemaya gitmeyi, ailece evde faaliyet çalışmaları yapmayı ve masal kitabı okumayı sever. Tübitak’ın çıkardığı “Meraklı Minik” dergisi her ay mutlaka alınır. İçindeki hikayeleri okumayı ve deneyleri yapmaya çok meraklıdır. Yalnızlıktan ve aile fertlerinin ölmesinden endişe duyar. Sağlığımıza dikkat etmemizi ve yaşlanmamızı tembihler. Hayvanları, hayvanat bahçesini çok sever. Büyüdüğünde sirkte çalışma hayali kurar. Sayıları ve bazı harfleri tanır. Bilgisayar klavyesinde adını yazabilir. Renkleri 2 yaşından beri tanıyor. 1 yaşında yürümeye ve 2 yaş itibarı ile tamamen mantıklı cümleler kurmaya başladı. 2 yaşına kadar anne sütü içti. Önemli bir sağlık sorunu yaşamadı. İlk girdiği ortamlarda çekingen tavırlar sergiler ve isteklerini hemen dile getirmez. Resim çizmeyi pek sevmez ama sulu boya ile boyama yapmayı sever. Kendi yaş gurubuna uygun çözümlü, bilmeceli kitapları sever. Masum yalanlar söylediğinde doğru söyleyeceğini biliyorum anneciğim dediğimde şaka yaptığını söyleyerek tüm olan biteni anlatıp özür diler. Teşekkür etmeyi, kendisine yapılan şeyleri övmeyi bilir. Çok dikkatli bir çocuktur. Yeni bir şey alındığında ya da evdeki en ufak değişikliklerde hemen fark eder. Ezberi kuvvetlidir. Romantik ve kırılgandır. Özel günler söylendiğinde mutlaka tebrik eder. Her çocuk gibi kaprisleri, inatları ve şımarıklıkları vardır. Ama bu zamana kadar aşırı ve abartılı hareketler sergilememiştir. Ters davranıldığında ani sinirlilik hali sergileyebilir. Okulda yapılanları ve arkadaşlarını anlatmayı pek sevmez. Erkek çocukları daha çok sevdiğini söylese de kız arkadaşları ile de rahatlıkla oynar. Kendi kıyafetleri konusunda beğenilerini dile getirir. En sevdiği renk turuncudur. Yeni bir şey alındığında ya da sürprizler yapıldığında müthiş iltifatlar edip genelde bizi şaşırtır. Hediye almayı sever. Titiz, temiz ve tertiplidir. Hareketli bir çocuktur.

• Çocuğunuzun en sevdiğiniz yanları nelerdir?
Merhamet duygusunun gelişmiş olması, anlayışlı ve sabırlı oluşu. Kimseyi incitmek istememesi, en kötü anımda bile kurduğu anlamlı bir cümleyle günümü aydınlatması. Dürüst ve sakin bir çocuk olması ve hayatımıza kattığı herşey...

• Çocuğunuzda sizi endişelendiren özellikler nelerdir?

Aşırı duygusal, titiz ve kırılgan oluşu. Zorluklar karşısında ya da yeri geldiğinde hakkını savunabilecek mi diye endişeleniyorum. (Mesela bugün – 11 eylül – ikindi kahvaltısında tabağında yumurta yokmuş. Canı istemiş, parmak kaldırmış ama fark edilmemiş sanırım. Benim yumurtam yok diye dile getirip, sesini duyurmamış.) İsteklerini özellikle okul ortamında dile getiremeyecek ve ezilecek diye korkuyorum. Yırtıcı bir çocuk olmadığı için fark edilmeme korkusu yaşıyorum. Geçen yıl haftada 3 gün yarım gün kreşe gitti. (Ünlü Çocuk Sarayı) Eskiye nazaran biraz daha özgüveni yerine geldi ama yine de bana göre çok yeterli değil.

• Çocuğunuzda bilmemiz gereken özel durumlar varsa yazar mısınız?

Yazdıklarımın dışında çok özel bir sorunumuz yok. Ben çocuk gelişimi ile alakalı İnternet sitelerini, kitapları ve yazıları okumayı çok seviyorum. Alper ile alakalı yazılar yazdığım, kendi hayatımızı günlük şeklinde aktardığım Alper odaklı bir blogum var. Daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz www.annelerlehayatadair.blogspot.com sitemin adresi. Yaptığımız kişisel faaliyetler ve günlük olayları vaktiniz varsa buradan izleyebilirsiniz.

• Eğitimciyle görüş birliği sağlayarak çocuğunuzun hangi davranışları olumlu şekilde gelişsin istersiniz?

Özgüveni yerinde, kendine güvenen ve haklı olduğu her durumda kendini rahatlıkla savunacak bir birey olmasını istiyorum. Spor ile alakalı hobileri olması konusunda teşvik edilebilir. Sadece bireysel olarak değil toplu yapılan etkinliklerde de kendini ifade edebilmesi de çok önemli. Başarı özgüveni kazandığında kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum. Çocuğuma dair büyük hayaller ya da umutlar beslemiyorum. Sağlıklı düşünebilen bir birey olması, kendi kararları olması, hayata karşı kendince bir bakışı ve sevgi dolu olması yeterli bence. Tabi ki derslerinde başarılı olsun, öğretmenlerinden daima övgü dolu sözler duyayım isterim her ebeveyn gibi ama bunu bir hırs olarak görmek ve kendi hayallerimi gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanmak asla niyetim değil. Sevgi dolu bir ailede daima yüreklendirilerek ve desteklenerek yetişen bir çocuğun başarıyı doğrudan yakalayacağına inanıyorum. Utangaçlığını ve heyecanını yenerse çok daha mutlu bir çocuk olacağını tahmin ediyorum. Kısaca bizim amacımız özgüveni gelişmiş, kendiyle barışık ve mutlu bir çocuk yetiştirebilmek. Seveceği bir hayatı olması için çocuğumuzu desteklemek ve zaman zaman yönlendirmek. Ana sınıfı bence çocuğun eğitim hayatında en önemli basamak. Sadece ilköğretime değil hayata da hazırlıyor çocuğu. Desteğinizle bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.

Perşembe, Eylül 11, 2008

Okul Notları 1

Sayılı günler çabuk geçer derler ama bana bu 10 gün çok uzun geldi. Pek dinlenmesem de Alper'in yanında olmak ve birlikte okul günlerinin stresini paylaşmak çok güzeldi. İlk hafta sadece 1'er saat kaldılar okulda. 1 saatlik sürede ben hep bahçedeydim. Ağlayan, kendilerini yerlere atan, annelerini sürükleyen çocukları gördükçe Alper'in morali bozuldu ama hiç sorun çıkarmadı. Pazartesi'den itibaren sınıfları ve öğretmenleri belirlendi. 13:00 - 17:30 arası okulda artık. İlk gün yine sorun yoktu ama 2. gün hafif bir kriz yaşadık. O'da 1-2 dakika sürdü. Okul kıyafetleri henüz hazırlanmadığı için resim çekmedim. Kıyafetlerimizi alalaım o zaman öğrenci Alper'in resmini çekip eklerim siteye.

Evden çıkarken çok mutlu olmasa da okula geldiğinde hiç sorun kalmıyor. Akşam almaya gittiğimde niye erken aldın beni demeye bile başladı. En büyük korkusu sevmediği yemekleri yemek zorunda bırakılması ve azar işitmesiydi. Öğretmeni bu konuda hiç baskı yapmadığı için hiç bir sorun yaşamadık. Sevdiği bir yemek varsa yiyor yoksa okuldan çıkınca çokk acıktımmm anneeee diyor :) Bu sorunu da aşacağımızı düşünüyorum zamanla.

Bugün ilk kez veli toplantısına katıldım. Kreşte bu tür toplantılar öğretmen ve veli arasında yapılıyordu ama bu defa okul sıralarında oturan bizlerdik. Öğretmenimiz Nursen Uzun 14 yıllık deneyimli bir anasınıfı öğretmeni. Alper'den aldığım izlenimler çok olumluydu bende öğretmenimizi çok sevdim. Umarım sorunsuz bir yıl geçiririz. Veliler ile sürekli iletişim kurmak istediğini ve arada derslere fiili katkılarda bulunmamızı istedi. Hikaye okumak, deney yapmak yada faaliyetlere katılmak çok güzel bir deneyim olacak.

Kısaca şimdilik pek sorunumuz yok. Çok beğenerek aldığı Pover Rangers suluğu eline, Spiderman çantasını sırtına takıp gidiyor okuluna.

Tatil boyunca aramızda öyle konuşmalar geçti ki, evde kağıt kalemle dolaşsam çok iyi olurmuş. Sadece aklımda kalanları yazıyorum.

- Alper, okulda arkadaşlarınla, öğretmeninle tanıştın mı annecim?
- Evettt
- Öğretmeninin adı ne peki, biliyomusun?
(Düşünüyor)
- Anneee, benim bu kafama ne oluyor anlamadım. Bu aralar hiç çalışmıyo. Söyledi ama unuttummmm !

Alper'e okul ile alakalı yorumlar geldiğini, herkesin başarı dilediğini falan anlattım. Alper cesur çocuk bunu da atlatır diyorlar dedim.

- Çokta cesur değilim anneee. Mesela salınık aslandan çok korkarım !

Hazır evdeyim, bayram alışverişini de bitireyim dedim. Benettondan asker yeşili bir pantolon ve kamuflaj desen T-shirt aldım. (Havalar öyle sıcak ki kış sezonundan alışveriş yapmak imkansızzz) Adidasta da tam istediğim gibi kahverengi 3 bantlı bir ayakkabı buldum. Alper okuldan çıkınca denedim özellikle ayakkabıları çok beğendi. Ama tombiş ayakları yüzünden cırtları tam kapanmadı. Değiştirmeye gittik. Ben bağcıklı bir model beğendim. Siyah üzerine rengarenk çizgiler var üzerinde. Biyeleride turuncu.

- Bunu alalım, çok güzelmiş dedim.
- Anneee, ne güzeli iğrenç bu. Rengarenk. Turuncu en sevdiğim renk ama ben sade modelleri seviyorum. Karışık değil, bilmiyomusun !

Mecburen aynı ayakkabının 1 numara büyüğünü aldık. Benim oğlum büyümüşte kendi kıyafetleri konusunda karar verirmiş. Yalnız eve gidince itirafta bulundu.

- Anneee, aslında senin istediğin ayakkabı güzeldi, iğrenç değildi ama ben bunu almak için öyle dedim.

Ben müsadenizle elimdeki ihtiyaç listesini almak için en yakın kırtasiyeye gidiyorum. Çok işim var çokkkk...

Çarşamba, Eylül 10, 2008

Döndümmm...

Öyle bir koşturmaca içinde geçti ki 10 gün, ne yeni yazı yazabildim ne de sizlerin bloglarına uğrayabildim. Biraz okul bahçesi, biraz ev, ramazan, iftar derken günler gelip geçti. Yorgun bir şekilde döndüm işe.

Bayram tatiline kadar buradayım, şimdilik yani :)

Sizleri çokkkk özledim. Ne güzel yorumlar yazmışsınız yine. Hem desteğiniz hemde iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Okul maceralarımızı yarın yazarım bugün çok işim var :(

Müsadenizle...

Not: Kendi blogumu açtığımda otomatikman başka bir adrese yönlendiriliyorum. Ne oldu anlamadım. Sizde benim adrese geldiğinizde aynı sorunla karşılaşıyormusunuz? Fikri olan yazsın lütfennnn.