Salı, Ağustos 28, 2012

Didim'de Murat Boz ve Gülşen konseri

Cumartesi gecesi Didim D-Marin'de Gülşen ve Murat Boz'un konserini ön sıralardan izledik.
Yazın sonları olduğu için izdaham yaratacak bir kalabalık yoktu ama Murat Boz'un hayranları yine de doldurmuştu alanı.



Sahneye ilk önce Gülşen çıktı.
Kırmızı sutyen ve yüksek belli marine temalı retro bir şort giymişti.
O kadar zayıf ki kemikleri sayılıyor resmen!
Sağlıklı bir zayıflık gibi de gelmedi açıkçası bana...
Hit şarkıları radyolarda sürekli çalındığı için kalabalık sürekli eşlik etti ona ama sahnede pek heyecanlı ve tutuktu.
Çok heyecanlıyım, sizi çok seviyorum'dan öte cümle kuramadı!



Beyazlar içinde sahneye çıkan Murat Boz inletti resmen ortalığı.
Ona 6 dansçı eşlik etti sahnede ve 1.5 saate yakın tüm sempatikliği ile oradan oraya koşturdu.
O Ses Türkiye'de ne kadar sahici ve şirinse sahnede de aynı.
Çok yakışıklı, sempatik ve fit görünüyor.
Çok konuşulan "göğüs" fotoğraflarının yerinde yeller esiyordu resmen.
Eğlendik, bolca dans ettik ve yorulduk tabi...
Ama mutlu ayrıldık alandan...



Konserden aklımda kalan en trajikomik iki olayı anlatmak istiyorum.

Varan-1: Sahnenin ön taraflarına tabureleri ve pazar çantaları ile gelen 50-55 yaş civarı 5-6 kişilik bir grup vardı. Konser boyunca çay - kahve, peynir - ekmek, şeftali, çekirdek vs yiyerek ve yerlerinden kıpırdamadan oturdular. Arada eğlenen kalabalığa biraz sessiz olun dediklerini işittim ki ağzım açık kaldı! Madem piknik yapmaya geldiniz gerilerde oturun değil mi?



Varan-2: 8-12 yaş arası çocuklarda çılgın bir Murat Boz hayranlığı vardı. Arkada kaldığı için ağlayanlar, annelerine geç geldik diye kızanlar, kollarına ismini kazıyanlar vs çok normal belki ama bir ara bu ufaklıklar "Murat Boz gel beni boz!!" diye bağırınca pes artık dedim!! En fenası da aileleri katıla katıla gülüyordu ağlanacak hallerine...

Didim tatilimiz muhtemelen 10 Eylül'e dek sürecek.
Aklımda Didim ve çevresini anlatan yazılar yazmak var...
Önerileriniz, istekleriniz varsa yazın lütfen.

1 yorum:

  1. Ay Murat Boz'lu slogan korkunçmuş! Henüz 30 yaşındayım ve yeniyi takip ederim ama ben bile 'nasıl bir nesil yetişiyor?' diye sormaya başladım.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için TEŞEKKÜRLER...