Yeni bir yıla girerken yaşamdan neler eksilttiğinizin yada neler kattığınızın hesabını yapar mısınız?
Gelen yıl ne getiriyor, giden yıl neler götürdü?
Koca bir yılda aklınızda kalan, yüreğinizi acıtan, gözlerinizi parlatan neler yaşadınız?
Mutluluklar mı ağır bastı yoksa hüzünler mi?

Hayallerinize kavuştunuz mu?
Olur dedikleriniz, oldu mu?
Keşkeler mi yoksa iyi ki ler mi galip geldi bu yıl?
O kadar çok soru var ki akıldan geçen.
O kadar muamma var ki yaşananlara dair.
Oturup düşünmekle, yaşananları gözden geçirmekle bitmiyor. Önemli olan yaşananlardan da ders çıkarmak değil bence. Anın ve zamanın getirdiklerini sorgulamadan yaşamak!
Bir daha başıma aynı şey gelirse ne yaparım diye hayatın getirdiklerine korkuyla bakarak da yaşanmaz.
Yaşanmamalı da…
İnsan nasıl bir kez dünyaya geliyorsa, bir kez de ölüyor öyle değil mi?
Ölümle yaşam arasında geçen uzun yada kısa zaman içerisinde “keşkelerin” daha az olduğu bir ömür sürmek gerekiyor.
Nefes almak bile bize verilen bir lütuf iken bahane üretmeden, her anı, doyasıya ve pişmanlık duymadan yaşamak lazım.
Bir kere ve doyasıya.
Yeni yıl, yine yeniden yenile bizi. Işık ışık ışık daha çoook ışıkkkk.
Hepinize mutlu seneler diliyorum. Herşey gönlümüzce olsun...