Salı, Ocak 06, 2009

Üç nokta...

Son zamanlarda yaşananlara ve bir önceki post'a dair düşündüklerim...

17 Ağustos depremini bir'e bir yaşayan biri olarak "7.4 yetmedi mi" diye pankart kaldıranların aklından, vicdanından, inancından, insanlığından şüphe ediyorum. Yetmeyen ne allah aşkına biri bana anlatsın! 35bin insan öldü, OTUZBEŞBİN... O Depremin şiddeti 7.4'ün çook üstündeydi ama sanayi kenti olduğu için gerçek rakamı bile açıklayamadılar çünkü ülkenin ileri gelen fabrikaları Kocaelinde ve bu nedenle kanunlara göre 8'in üzerinde deprem olduğunda olağanüstü hal ilan ediliyor ve vergi alınmıyor... Bu kent para basıyor ya gerisi mühim değil zaten!





Gazze'de yaşanan dramla alakalı bir fotoğraf ekleyemiyorum bloga çünkü gönlüm el vermiyor. Görmeye dayanamıyorum. Acaba bir gün kendi başımıza gelir mi diye çok korkuyorum. Korkunun ecele faydası yok bunu da biliyorum ama ben de bir anneyim ve orada yaşayan çocuklar için çok üzülüyorum. Küçücük bedenleri çaresiz ve şaşkınken duydukları bomba seslerine, çığlıklara anlam veremezken büyüdüklerinde nasıl mutlu bir hayata kavuşacaklar... Yaşayacaklar mı! Annesiz, babasız... Neden kimse son vermiyor bu yaşananlara, neden dur demiyorlar! Daha ne kadar yağacak gök yüzünden bombalar! Daha kaç çocuk babasız, kaç ana evlatsız kalacak! Yeni doğan gün ne zaman huzur getirecek bu topraklara! Elimden üzülmek ve dua etmekten başka hiç bir şey gelmiyor tabi birde yazmak... Yazdıkça azalmıyor kederim belki ama sanki hafifliyor...

Yeni yıl'da Başkent'ten 7 gencimiz doğal gaz zehirlenmesi yüzünden yaşamlarını yitirdi. Hepsi üniversite öğrencisi pırıl pırıl 7 genç. Umutlarıi hayalleri ve idealleriyle birlikte gömüldüler maalesef. Çook üzüldüm. Ağladım, keşke dedim ahhh keşke... Ailelerine ve dostlarına sabır diliyorum. Biz bile bu kadar etkilendiysek onlar nasıl kahrolmaz nasıl baş eder bu acıyla... Tarifi imkansız ama bu olayın diğer bir boyutu varya işte en çok ona deliriyorum ben. "Doğal Gaf Uzmanı" veysel karani demir'in (İsmini bilerek küçük harflerle yazıyorum) basın toplantısındaki sözleri içimi öyle acıttı ki 'vayyy be' dedim bu kadar basit haaa... Yedi çınardı onlar... Ailelerinin umudu, göz bebeğiydiler... Yedi gençten bahsederken onların ölümlerini önemsemediği gibi Cuma namazının telaşına düşmüş bu adam ne acı. Ağzından çıkanları kulağı duymadı hadi ama kalbi de mi yoktu! istifa etmiş neye yarar... O ailelerin acısına parmak soktu bir kere... Hepimiz gibi arkadaşlarıyla bir yılbaşı geçirmek istedi onlarda... Suç mu bu! Alkol almışlarsa suç mu! Eğlendilerse suç mu! Peki ölmeleri hak mı sizce!

Gerçek olmamalı bunlar...
Bu kadar basit olmamalı herşey...
Beyazlar ve Siyahlar yok sadece bu hayatta...
İyiler yada kötüler de...

Ben hala umutluyum, güzel günler göreceğiz güneşli günler...

6 yorum:

  1. Insanin ici aciyor resmen, bakamiyorum bile gazetelere ben... Basimaiza secilenler hadi adam degil, diplomasiyi de mi bilmez... Cahil cahil konusuyor hepsi, Allah sonumuzu hayir etsin.. Dursun bu dokulen kan !!

    YanıtlaSil
  2. Flame

    Bizler bırak güneşli günleri acaba birazcıkta olsa aydınlık görebilecekmiyiz.....
    Hiç sanmıyorum. Aziz Nesin'e bir sözü için çok kızmıştım. Ama şimdi hak veriyorum. Gerçekten halkımızın epeeeeey bir bölümü aptal
    Bu durumda tek dileğim çocuklarımızın güzel günler görmesi

    sevgiler

    YanıtlaSil
  3. ah canım benim ben artık haberler dinlemiyorum.dişlerimi kilitleyerek seyrettiğim için dişleri ve çenem ağrıyor.zaten ağlıyorum sonunda.sonra geriliyorum gubuşa bağrıyorum uykum kaçıyor filan.bu yüzden hiç haber ve beni geren şeyleri izlemiyorum bu aralar.
    zaten biraz stresliyim.iyice bunalım basıyor nedensiz sebepsiz ağlıyorum.
    ama bende inanıyorum.renkli günler gelicek...

    YanıtlaSil
  4. Kafası bu kadar çalışıyor işte bu insanların. Daha doğrusu insanlıkları bu kadar. Küçücük beyinleriyle konuşmaya da utanmıyorlar doğrusu...

    YanıtlaSil
  5. Ben de hala senin gibi umutlu olmak istiyorum.
    Haberleri seyretmeyerek , kaçıyorum. Nereye kaçıyorsam acaba :(((

    YanıtlaSil
  6. Maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor.Bizim ülkemizde de insana maalesef bu kadar değer veriliyor.çok acı gerçekten.gazzedeki olayda da yüreklerimiz yanıyor haberlerde falan izlerken de ağlıyorum.artık televizyon izlememeye çalışıyoruz uzun zamandır.çünkü gerçekten sinirlerimizi yıpratıcı,üzücü olaylar mevcut.çaresiz kalmak acı veriyor insana.sevgiler.güzel günler,umutlu,güneşli günler görmeyi umut ediyorum bende...

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için TEŞEKKÜRLER...