Hastalıklar, kayıplar, dünya kaynakların azalması, iklim değişiklikleri, kurdaki dalgalanmalar, her geçen gün pahalanan hayat derken akıl sağlığımızı korumak gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.
Böyle durumlarda da ufak mutluluklarla ruhu beslemek şart oluyor! Mesela Kasım ortası gibi evi yeni yıl havasına sokmak bana çok iyi geldi. Yılbaşı ağacı kurmak, ışıklar ve dekoratif aksesuarlarla yaşadığımız alanı daha keyifli bir hale getirmek hem evde daha çok zaman geçirmek istememi sağladı. Hem de onlara baktıkça dert tasa dışarda kaldı sanki!
Bu yıl geçen yıllara göre pencereyi de süsleyerek evi daha bir şenlendirdim.
Kahvemi elime alıp; kitabımı okurken, müzik dinlerken, eşimle dizi/film izlerken değmeyin keyfime...
Ekoseyi çok severim, iki kırmızı kırlentle bu kadar mutlu olabilmek...
Bu sene ağacı biraz daha büyüteyim diyordum ama fiyatlar o kadar yükselmiş ki boş verdim...
Migros'ta 69 liraya pilli led perde bulunca (benzerleri 200-300 TL falandı) dedim neden olmasın :) Çok kaliteli bir şey değil ama işimi gördü sonuçta...
Her sene Paşabahçe'den bir yılbaşı süsü beğenip alıyorum. Bu yıl 20 TL'ye bu çizgili olan çıktı karşıma...
Kendi topladığım kuru dalları vazoya koyup minik toplar ve ışıklarla süsleyip merdiven arasına yerleştirdim.
Kokinalar için Aralık ayını bekledim tabi...
Peteğe de yıllar önce Tchibo'dan aldığım keçe süsleri astım.
Bu yılbaşı temalı kocaman (475 ml) porselen kupayı Tchibo'dan geçen yıl almıştım ama bu sene de aynısını yapmışlar. Evin farklı yerlerinde bulunan, yeni yıl temasına uyan objeleri hasır bir tepsiye koydum ve orta sehpanın üzerine yerleştirdim.
Avuç içi kadar mutluluk yeter dedikleri bu olsa gerek...
Evinize yılbaşı ruhu gelmiş bile. Çok beğendim. Bizim yılbaşı ağacımız yok, bu sene alalım diyordum ama fiyatları çok artmış diye duydum. Olmadı en küçük boyunu alacağım. En azından havamız değişir.
YanıtlaSil