Çarşamba, Aralık 30, 2020

Frambuazlı kek

Miss gibi frambuazlı kokan oldukça kolay hazırlanan bir kek bu.

Malzemeler: 100 gr eritilmiş tereyağı, 160 gr un, 150 gr şeker, 2 yumurta, 1 pk kabartma tozu 1 pk vanilin 200 gr donmuş frambuaz, 2 limon kabuğu rendesi, 200 gr süzme yoğurt.
Yapılışı: Şeker ve iki limon kabuğunu rendeleyin. Limonun aromasını çıkarmak için şeker ile limon rendesini parmak uçlarınızla hafif birbirine sürtün. Yumurtaları ekleyip mikserle karıştırın. Süzme yoğurt, eritilmiş tereyağı ekleyip karıştırmaya devam edin. Un, kabartma tozu ve vanilini ekleyip yeniden çırpın. İçine frambuaz ekleyip spatula ile karıştırın. Yoğun bir hamur oluyor. Yuvarlak kelepçeli kek kalıbına alın. Üzerine kalan donmuş frambuazları ekleyin. Bu aşamada beyaz çikolata da ekleyebilirsiniz. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 25-30 dk pişirin. Fırından aldıktan sonra soğumasını bekleyin ve üzerine pudra şekeri serpip servis edin.

Cumartesi, Aralık 26, 2020

Yılbaşı temalı "taç" yapımı

Sizi bilmiyorum ama ben pandemi sebebiyle neredeyse hiç dışarı çıkmıyorum. Evden çalışmaya devam ettiğimiz için 10 günde bir falan ofise gidiyorum. Onun dışında temel ihtiyaçlar için minimum dışarı ile temastayım.

Malum yılbaşını herkes evinde, ailesiyle geçirecek.
Ben kafamda menüyü ve masa düzenini tasarladım, hatta yılbaşı temalı kazaklarımız, çoraplarımız bile hazır. Tek eksiğim başıma takacak "yeni yıl temalı" bir taçtı onu da evdeki malzemelerle kendim yaptım.
Benim gibi düşünenler için de blogda paylaşmak istedim.
Malzemeler: Keçe, pamuk, eski bir taç, ponpon, kurdele, sıcak silikon tabancası, tül ve renkli boncuklar.

Yapılışı: Ben plastik renkli bir taç kullandığım için 1 cm'lik kurdele ile dolayarak ve sıcak silikonla ara ara yapıştırarak ilk önce siyah taç zeminini oluşturdum. Elinizde kadife bir taç varsa bu aşamayı atlayın. Kırmız keçeye şapka formu vermek için üçgen şeklinde iki parça kesip elde diktim ve içini elyaf ile doldurdum. Ucuna da krem yün ile minik ponpon yapıp diktim. Baktım çok sade oldu evde olan kırmızı tül ile şapkanın üzerini kapladım. Pul ve boncuklarla da süsledim.

Umarım size de ilham verir.

Şimdiden blogun sadık okuyucularına sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir yıl diliyorum.
Covid-19 hayatımızdan dönmemek üzere çıkıp gider inşallah...

İyi seneler...

Çarşamba, Aralık 23, 2020

Limonlu Cheescake

Limonlu Cheescake'i ilk kez denedim.
O kadar başarılı oldu ki ailecek ba-yıl-dık...
Lütfen siz de yapın!

Malzemeler

Krema için: 500 gr süzme yoğurt, 400 gr labne peyniri, 200 ml krema,  3 yumurta, 1 paket vanilya, 1 limon kabuğu rendesi (çok az çeker ile birbirine sürterek aromasını çıkarıp ekleyin) 150 gr toz şeker. (Tüm malzemeler oda ısısında)

Tabanı için: 1 avuç kavrulmuş badem, 2 paket burçak bisküvi, 2 çorba kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı tarçın.

Limon sosu için: 2 limonun suyu, 2 çay bardağı su, 2 yemek kaşığı tepeleme nişasta, 3 yemek kaşığı şeker, renk vermesi için yarım çay kaşığı zerdeçal.

Yapılışı: Bisküvi ve kavrulmuş badem rondoda çekip içine tarçın ekle. Eritilmiş tereyağı ile karıştırıp kelepçeli kalıbın altına yerleştir.. Üzerine bardak ile bastırıp iyice sıkıştırıp önceden ısıtılmış 170 derece fırında 10 dakika pişirin.

Derin bir kapta süzme yoğurt, labne, şekeri karıştır. Krema ekle yeniden karıştır. Yumurtaları teker teker ilave edip katlayarak karıştır. Vanilya, limon kabuğu rendesi ekle. Çatlamaması için çok fazla çırpmadan karıştırmak gerekiyor. Hava kalmaması için spatula ile katlayarak pürüzsüz karıştırmak önemli. Fırından çıkardığımız kek kalıbının üzerine tüm karışımı ekleyip 180 derecede 25-30 dk pişir. Fırından fırına değişiyor bu süre. Ortası hafif oynayacak ama kızarmayacak. Fırını kontrol etmek için fazla açmayın ki ısı farkından çatlamasın. Oda sıcaklığına gelene kadar fırını aralık bırakarak bekleyin. Sonra dışarıya çıkarın ve üzerinin sosunu ekleyin. 

Limon sosu için; malzemelerin tamamını karıştırıp kıvam alana kadar kısık ateşte devamlı karıştırarak pişirip ocaktan alıp karıştıra karıştıra soğutuyoruz. Kalıbın en üstüne sosu döküp hızlı şekilde üzerini düzeltip en az 5-6 saat mümkünse 1 gece buzdolabında bekletin.  

Not: fırının içinin nemli kalıp kekin çatlamaması için en alt rafa bir kase su koyabilirsiniz. Kelepçeli kalıbın çevresini alüminyum folyo ile sarıp çabuk pişip kenarlarının yanmasını engellemek de çok işe yarıyor.

Pazartesi, Aralık 14, 2020

Zeytinli Focaccia ekmeği

İtalyan mutfağındaki yassı ekmek türlerine Focaccia deniyor. Bir süredir yapmak istiyordum. Bengi Kurtçebe'nin kanalında bulunan zeytinli ve domatesli focaccia ekmeği denedim. Bir daha ki sefere sadece zeytinli yapacağım ama. Gelelim tarife...

Malzemler

Ön maya için: 1 bardak un (160 gr), 1 bardak ılık su (250 ml), 1 çorba kaşığı şeker, yarım paket instant maya (5 gr)

Hamur için: 2 bardak un (320 gr), 3/5 bardak zeytinyağı (75 ml ) 200 ml ılık su, 1,5 çay kaşığı tuz, karabiber, 1 bardak siyah zeytin, yarım soğan, çeri domates, kekik.

Yapılışı: Un, ılık su, şeker ve instant mayayı derin bir kapta ön mayalama için karıştırarak 10 dk bekletiyoruz. Daha sonra un, zeytinyağı, tuz, karabiber ve ılık su ekleyip karıştırın. Doğranmış zeytinleri de ilave edin. 1 saat mayalayın. Kabardıktan sonra yağlanmış bir fırın tepsisine hamuru söndürmeden alıyoruz. Kabın şekline göre ellerinizi zeytinyağlayıp yayın. Üzerine çeri domates, incecik doğranmış 1/2 kırmızı soğan ve azıcık zeytinyağı ile bir karışım hazırlayıp yerleştirin. Tepsi mayası için bir 20 dk bekletin. Önceden 220 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 30-35 dk pişirin.

Not: Ben ikinci denemede soğan kullanmadan domatesi de sadece üzerini süslemek için kullanacağım. Bu şekilde damak zevkime daha çok uyacak. 

Cuma, Aralık 11, 2020

Tavsiye Kanalı'nda "Hametol Cilt Bakım Kremi" incelemesi

Kuru ciltlerin yanı sıra vücudun tahrişe yatkın bölgelerinin bakımı için de kullanılan Hametol Onarıcı Bakım Kremi, Tavsiye Kanalı tarafından denemem için gönderildi. 

Özellikle pandemi döneminde sık sık el yıkadığımız, sürekli dezenfektan kullandığımız için özellikle ellerimiz çok yıprandı. 1 haftalık kullanımda krem etkisini gösteriyor. Cildin günlük bakım ihtiyacını karşılıyor ve yeterli derecede nemlendiriyor. Benim egzama sorunum yok ama onun için de etkili olduğu belirtilmiş. İçerisinde Provitamin B5, Hyalüronik Asit, Shea ve E Vitamini bulunuyor.
Cildiniz Kurumasın! 

Güçlü bir cilt bariyeri, cildi nemli tutar ve daha parlak, gergin ve genç görünmesini sağlar. Sıcak, soğuk ve kuru hava, şehir hayatı, hava kirliliği gibi birçok çevresel etkinin cilt üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Kuruyan ciltte pullanma, gerilme, kızarıklık ve kaşıntı oluşabilir. Bu belirtiler cilt bariyerinin hasara uğradığının göstergesidir. Bu durumlarda bariyer fonksiyonunu hızla onarmak için cildin ekstra bakıma ve nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Nemlenmiş cilt canlı ve parlak görünümünü korur.

  • Hametol Cilt Bakım Kremi cildin ihtiyaç duyduğu günlük bakım ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilmiştir.
  • Hamamelis Virginiana özü ile cildin nemli, pürüzsüz ve yumuşak kalmasını sağlar. Onarıcı etkisi ile kızarıklık ve tahrişi engellemeye yardımcı olur.
  • Provitamin B5 ile cilt bariyerini koruyarak, cildin esnek ve nemli kalmasına yardımcı olur.
  • E vitamini, allantoin, hyalüronik asit, zeytinyağı, avokado yağı, susam yağı, shea butter içeriği ile cildi besler ve nem dengesini sağlar.
  • Cilt tarafından yumuşak ve hafif dokusuyla hızla emilir.
  • Cilt bariyerinizi soğuk ve kuru hava gibi dış etkenlere karşı korurken cildinizi rahatlatır, parlaklık ve canlılık verir.
  • Renklendirici ve paraben içermez.
  • Hassas ciltler için uygundur.
Kullanım Önerisi
  • Hametol Cilt Bakım Kremi günlük cilt bakımı için uygundur.
  • Yüzünüzde, elinizde ve vücudun istenilen yerinde güvenle kullanabilirsiniz.
  • Özel içeriği ile kuru, çatlayan ve gerginleşen cildinize hassas bakım sağlar.
  • İhtiyaca göre günde bir ya da iki kez uygulayabilirsiniz.

Dutch Baby 'pofuduk yumurta'

Bengi Kurtçebe'nin tarifleri bizim damak zevkimizeçok hitap ediyor. Bu defa "Dutch Baby" denen pofuduk yumurtayı denedim.

Dolapta ne varsa kullanarak kendi damak zevkinize göre hazırlayabileceğiniz pofuduk bir omlet tarifi. 
Malzemeler: 4 yumurta, 1/2 bardak süt, 4 çorba kaşığı un, 1 çay kaşığı tuz, pul biber, karabiber
İçine; rende kaşar peyniri, tel peyniri, doğranmış sosis - salam ve tereyağı.

Yapılışı: Fırını önceden 220 derecede içinde pişireceğiniz fırın kabı (borcam) ile 10 dakika ısıtıp, o arada karışımı hazırlıyoruz. Yumurta, süt ve unu topaklanmadan güzelce çırpıyoruz. Tuz, pul biber, karabiber ekleyip yeniden karıştırıyoruz. Borcamı fırından alıp tereyağı ile yağlayıp yumurtalı karışımı içine koyup 5-6 dakika fırında ön pişirme yapıyoruz. Üzerine mutfakta ne varsa ben sosis, salam, kaşar ve tel peynir koydum. Sucuk, pastırma vs de çok yakışır. Yumurtaların üzerine diğer malzemeleri yerleştirip 10-15 dk daha pişiriyoruz. Önce kabarıyor fırından çıkarınca iniyor, puf puf oluyor :)

Şimdiden afiyet olsun...

Tarifin videosu da burada...

Cumartesi, Aralık 05, 2020

Bulut "omlet"

Bengi Kurtçebe'nin Instagram sayfasında görüp ertesi sabah denediğim bir tarif oldu bu Bulut Omlet.

Hafta sonu kahvaltılarının sürprizi olabilir...

Malzemeler: 4 yumurta, rende kaşar, sucuk veya sosis, tereyağı, baharat olarak ise karabiber, pul biber ve tuz. 

Yapılışı: Yumurtanın sarı ve beyazlarını dikkatlice ayırın. Beyazları bir fiske tuz ile kar kıvamına gelene kadar çırpın. Yapışmaz bir tavayı ocakta ısıtın. Üzerine 1 tatlı kaşığı tereyağı ekleyin. Diğer tarafta yumurta sarıları baharatlarla çırpın ve yavaş yavaş sönmesine izin vermeden nazikçe beyazlar ile buluşturun. Isınan tavaya alın ve kısık ateşte eşit şekilde pişirmeye başlayın. Altı pişmeye başlayınca üzerine pişmiş sucuk-sosis ne isterseniz koyun ve rende kaşar ekleyin. Kaşar eriyip altı güzelce kızarınca ay şeklinde katlayıp sıcak sıcak servis edin.

Afiyet olsun...

Perşembe, Aralık 03, 2020

Bisküvili Pasta

Tarifi tam tutan, evdeki malzemelerle yapılan pratik bir bisküvili pasta tarifi arıyordum. Tarifin az malzeme ile yapılabilmesi de benim için çok önemliydi. Birkaç İnternet sitesinde bisküvili pasta tariflerini inceledikten sonra ölçülerin veriliş tarzını beğendiğim Yemek.com sitesinden istediğim tarifi buldum. Malzemeler verilirken ölçülerin, su bardağı veya yemek kaşığı gibi kolayca ölçülebilen cinsten olmasını çok sevdim. Bu güzel tarifi sizlerle de paylaşmak istedim. Belki de birlikte yaparız, öyle değil mi?

Tarif için; 2 paket petibör bisküvi, süt, un, nişastası, toz şeker, kakao, tereyağı, vanilya ve sütlü çikolata gerekiyor. Üzerini süslemek için; Hindistan cevizi veya isteğe göre, kıyılmış Antep fıstığı kullanılabilir.

 

Aniden gelen tatlı krizlerinde çözüm olabilmesi için, tatlının çok kısa sürede hazırlanması benim için önemliydi. Pastanın fırın gerektirmeden yapılması ise pratik olması açısından tarifi öne çıkarıyor. Gelelim yapımına..

 

Öncelikle kremanın yapımı ile başlıyoruz. Hazır puding kullanmak yerine, kremayı evde yapmanın daha sağlıklı olduğu gerçeğini unutmuyoruz. Pişirme için uygun olan bir tencereye süt, un, nişasta, kakao ve şeker koyularak pişirmeye başlanıyor. Kremanın içindeki vanilya, karışımın pişmesine yakın ekleniyor. Bu şekilde yaparak vanilyanın enfes kokusunun daha iyi muhafaza edilmesi sağlanmış oluyor. Çikolata ve tereyağı ise krema piştikten sonra üzerine koyularak karıştırılıyor. Bu püf noktası ise bisküvili pastanın tadına tat katıyor.

Petibör bisküviler tepsinin içine diziliyor. Üzeri krema ile kaplanıyor. Bir kat daha bisküvi diziliyor ve yine kremadan dökülüyor. Krema bitene kadar işleme devam ediliyor. Üzerini süslemek ise size ve hayal gücünüze kalıyor. Çocuklarınızla birlikte, evde kaldığınız süre içinde güzel zaman geçirmek isterseniz bu tarifi mutlaka deneyin derim. Çikolatalı pastayı hangi çocuk sevmez ki..

Tarifin yapımındaki ayrıntılar, beni benden aldı.. Çikolata sevenler için müthiş bir tarif olduğunu söylemem gerek. Bisküvili pasta tariflerinde genellikle olmayan çikolata detayının ayrı bir lezzet katacağından eminim. İlk fırsatta tarifi deneyeceğimden emin olabilirsiniz. Siz de tarifi denemek isterseniz Yemek.com'dan bisküvili pasta tarifi için verdiğim linke tıklayın. Bisküvili pastanızı yaptıktan sonra, sonuçları benimle paylaşmayı unutmayın.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Aralık 02, 2020

Tart kalıbında Tiramisu

Ailecek kahveyi çok sevdiğimiz için kahvenin yanında akşamları bir şeyler yemeyi de çok seviyoruz. Özellikle pandemi döneminde dışarda bir şeyler yeme-içme olayından uzak durduğumuz için ben de sürekli yeni şeyler deniyorum.

Bunlardan biri de Tart kalıbında Tiramisu...


Malzemeler: 2 yumurta, 1 çay bardağı tozşeker, 1 çay bardağı sıvıyağ, 1 çay bardağı süt, 2 çay bardağı un, 2 yemek kaşığı kakao, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu. 


Kreması için: 2.5 su bardağı süt, 1 çay bardağı tozşeker, 1 yumurta sarısı, 2 tepeleme yemek kaşığı un, 1 paket vanilya, 2 yemek kaşığı labne (100gr) 

Islatmak için: 1 yemek kasığı çözünebilir kahve, 1/2 bardak sıcak su, 

Üzerine serpmek için kakao

Yapılışı: Yumurta ve tozşekeri beyazlayana kadar mikserle çırp. Ardından sıvıyağ ve sütü ekle. Un, kakao, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip yeniden karıştır. İyice yağlanmış tart kalıbına döküp içinde hava kabarcığı kalmasın diye tezgaha vurun. 170 derecede 25-30 dk pişirin..

Kek pişerken kremayı hazırlayalım. Süt, tozşeker, yumurta sarısı ve unu tencerede güzelce karıştıralım ve ocağa alalım. Muhallebi kıvamına gelene kadar sürekli karıştırarak pişirelim. Altını kapadıktan sonra vanilyayı ekleyip yeniden karıştıralım. Soğuduktan sonra labne ekleyip çırpalım.

Pişip soğuyan keki tart kalıbından çıkarıp sıcak su ve çözünebilir kahve ile hazırladığımız sos ile her tarafını ıslatacak şekilde gezdirelim. Soğuyan kremayı tart kalıbının ortasına yerleştirip buzdolabında en az 2 saat dinlenmeye bırakalım. Daha sonra üzerine süzgeç yardımı ile kakao serpelim.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Kasım 16, 2020

Hazır yufkadan çıtır büzme baklava

Sütlü gibi görünen ama aslında şerbetli olmasına rağmen tadı epey hafif olan bir tatlı bu.
İzmit'te öğle yemekleri için yakın arkadaşım Meltem ile gittiğimiz meşhur Çınar Lokantası'nın menüsünde sürekli var bu tatlı.
Arkadaşım Selin'in annesinin elinden yiyince tarifi isteyip hemen denedim.
Bizim bayram tatlımız oldu artık bu :)



Malzemeler: Baklavalık yufka (400 gr), 1.5 su bardağı ince çekilmiş ceviz içi, 200 gr tereyağı. 

Şerbet için: 3 su bardağı su, 2.5 su bardağı şeker, 1 paket vanilya.


Yapılışı: Bir tencereye 2,5 su bardağı şeker ve 3 su bardağı su koyalım. Kaynadıktan sonra 1 pk vanilya ekleyelim. Toplamda 15 dk kaynatalım. 

Şerbetimiz dinlenirken yufkamızı hazırlayalım. Baklava yufkası hemen kuruyabileceğinden hepsini poşetten çıkarmak yerine o an kullanacağımız kadarını çıkarıp geri kalanını nemli bir mutfak bezinin altında bekletelim. Yufkayı tek kat serelim ve üzerine 2-3 kaşık eritilmiş tereyağını fırça yardımıyla sürüp bir kat daha yufka serelim. Üzerine yine tereyağ serpiştirip dövülmüş ceviz serpelim. İnce bir oklava ile yufkayı saralım ve borcamın ölçüsüne göre büzüştürelim. Büzüştürdüğümüz yufkaları tepsiye bitişik olacak şekilde dizelim. (13-14 ad yeterli geliyor dikdörtgen borcama) Bir yufkadan üç-dört dilim çıkacak şekilde yufkalarımızı keselim ve önceden ısıtılmış 180°C fansız fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirelim. Tatlıyı fırından çıkardıktan sonra en az 10 dk bekleyip soğuk şerbeti dökelim.



Üzerine fındık, ceviz, fıstık ile yanında kaymak veya dondurma ile servis edebileceğiniz çok lezzetli bir şerbetli tatlı bu. Birkaç saat dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Kasım 09, 2020

Kremalı Kek

Pandemi nedeniyle epeydir evden çalışıyorum. Haftanın 2-3 günü ise ofise gidiyorum. Madem bu dönem oğlum okuldan, dershaneden geldiğinde beni evde buluyor, ben de böyle günlerde kapıyı açtığında burnuna miss gibi kokan kek kokusu çarpsın istiyorum 😍

O yüzden bu kadar üst üste farklı kek tarifleri denedim ve bloga ekledim.

Bu "kremalı kek" tarifi ise Portakal Ağacı'ndan... 


Malzemeler: 5 yumurta, 5 Türk kahvesi fincanı tozşeker, 1 kutu çiğ krema, 2-3 yemek kaşığı kakao, 5  kahve fincanı un, 1 paket kabartma tozu, 1 su bardağı dövülmüş ceviz içi. 

Yapılışı: Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Kremayı ve kakaoyu ekleyip karıştırmaya devam edin. Un ve kabartma tozunu ekleyip düşük hızda karıştırın. En son cevizi spatulayla ekleyin. Kek kalıbına döküp önceden ısıtılmış 170 derecede yaklaşık 30-40 dk ara ara kontrol ederek pişirin. Fırından çıkartıp 15 dakika kadar dinlendirdikten sonra kalıptan çıkartın.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Ekim 26, 2020

Şeftalili Kek

Bengi Kurtçebe'den bir kek tarifi daha...

Şeftaliler bitmeden Şeftalili Kek 'e son bir şans verin mutlaka.

Miss gibi kokan, oldukça ıslak bir kek oldu...


Malzemeler: 1,5 bardak un, 1 bardak şeker, 1/3 bardak erimiş tereyağ, 1 yumurta, 3/4 bardak süt, 1 pk kabartma tozu, 1 pk vanilin, 1/2 çay kaşığı tarçın, 1/2 çay kaşığı tuz, 2 şeftali ve ceviz içi. 

(Tarifin aslında donmuş böğürtlen de vardı ama evde olmadığı için ben ekleyemedim. Deneyeceklerin aklında olsun.)

Üzeri için: 1 çorba kaşığı toz şeker


Yapılışı: Kuru malzemeleri (un, şeker, tuz, vanilin, tarçın ve kabartma tozu) karıştırıp üzerine süt, erimiş tereyağı, yumurta ekleyip spatula yardımıyla topaklar kalmayana kadar karıştır. Yağlı kağıt kaplayıp + tereyağı ile yağladığınız (şeftaliler ıslattığı için yağlamazsanız kekin tabanı kolay bırakmıyor) kalıbın altına şeftalileri ince ince doğrayıp dizdim. Üzerine hamuru döküp en üste yine şeftali doğradım ve aralara da ceviz içi serpiştirdim. 


En üste ise 1 çorba kaşığı toz şeker serpip önceden ısıtılmış 170 derece fırında, yaklaşık 30 - 35 dakika pişirdim. 25 dk'dan sonra ara ara kontrol edin lütfen. Islak bir kek olduğu için kalıptan çıkarmak için ılınmasını bekleyin. Üzerine pudra şekeri serpip ılık servis edin. Ertesi gün çok daha lezzetli oluyor benden söylemesi 😍

Afiyet olsun...

Salı, Ekim 20, 2020

Kekli Elma 🍎

Elmalı kek değil bu kekli elma :)

Bengi Kurtçebe'nin "az efor çok tat" diye adlandırdığı yapımı kolay ve oldukça lezzetli tariflerinden biri... Taze demlenmiş bir fincan kahve ile o kadar güzel oluyor ki...

Malzemeler: 1 bardak un (160 gr), 2 yumurta, 200 ml süt, 150 gr şeker, 1 pk kabartma tozu,1 paket vanilin, 2 çorba kaşığı tereyağı (50 gr), 5 küçük tatlı elma (600 gr) (ben Amasya elması kullandım)


Yapılışı: Şeker ve yumurtayı geniş bir kasede elle rengi açık sarı olana kadar çırp. Tereyağını eriterek ekle, sütü ilave edip çırpmaya devam et. En son un, kabartma tozu ve vanilini koyup, topak kalmayana kadar karıştır. Hamur tezgahta beklerken tatlı kırmızı elmaları soy. 4’e böldüğünüz elmaları incecik dilimle. Kararmadan harca ekle. Altına yağlı kağıt serdiğiniz kek kalıbının üzerine harcı koyup önceden 160 dereceye ısıtılmış fırında 35-40 dk pişir. İlk 20 dk'dan sonra üzerine 2 yemek kaşığı şeker serpip fırının ısısını 180 dereceye çıkarıp 15-20 dk daha pişir. Islak bir kek olduğu için piştikten sonra 1 saat ılınmasını bekleyip öyle dilimlemek gerekiyor. Son dokunuş olarak servis etmeden önce pudra şekeri serpmeyi unutmayın...


Dilerseniz hamura ceviz ve tarçın da ekleyebilirsiniz. Tarifte yok ama ben elmalı tariflere çok yakıştırıyorum bu ikisini...

Not: Benim fırınım ne kadar az derece kullansam da epey hızlı pişiriyor. Siz de kendi fırınınıza göre ara ara kontrol ederek pişirin.

Afiyet olsun...

Perşembe, Eylül 24, 2020

Dalından...

Pandemi döneminde yaptığımız en güzel şey arka bahçeyi küçük bir bostana çevirmek oldu!

Pembe ve salkım domatesten tutun da, salatalık, yeşil kıl biber, acı tombik biber, dolmalık biber, bamya, patlıcan hatta patates bile ektik. Patates sanırım kış başında ürün verecek.
Dalından koparıp çıtır çıtır tap taze yemenin keyfi, bahçeyle ilgilenmek, dalından koparmak o kadar zevkli ki...

Patlıcan, bamya ve dolmalık biber pek ürün vermedi. Ancak türlü yapacak kadar çıktı. Onları seneye ekmeyi düşünmüyoruz ama seneye daha çok domates, biber ve salatalık ekeriz muhtemelen!

Kışın da yeşil sebzeleri deneriz artık...




Biberlerden minik bir kavanoz turşu bile yaptık. Su, sirke, kalın tuz, 1-2 diş sarımsak ile 2 hafta bekletip afiyetle yiyebilirsiniz.



Bunlar da yazlıktan limon, şeftali, ve olmasını beklediğimiz Nar...



Şeftali



Nar

Pazartesi, Eylül 21, 2020

Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü

Fransız yazar Maud Ankaoua ilk kitabı olmasına rağmen çok satanlara giren ülkemizde de epey popüler olan bir kitabıydı "Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü"...

Hem kişisel gelişim hem içinde romantik bir hikaye anlatan tatlı bir kitap. Bilmediğimiz şeyleri anlatıp hayatın sırlarını sunmuyor ama kendinizi 'en azından kitabı okuduğunuz süre boyunca' sorgulamanızı sağlıyor.
 

(Tanıtım Bülteninden)

 “Ruhunuzu besleyecek ve hatta hayatınızı kurtaracak bir hikâye!” - Christine Michaud - “Herkesin sahip olmak istediği şeylere sahibim ama hayatımdan memnun değilim, sence bu nasıl mümkün oluyor?” “Eskiden ben de öyleydim: İstediğim her şeyi satın alma gücüm vardı, hayatım duygusal anlamda tatmin ediciydi ve sağlıklıydım. Ama bütün bunlara rağmen bir şeylerin yolunda gitmediğini hissediyordum. Ne olduğunu tam olarak bilemesem de kendimi bu dünyaya ait hissetmiyordum. Bu genel kasvet hâli beni rahatsız ediyordu. Özümü bulamıyordum.” “Tıpkı benim gibi! Ben de aynı şeyleri hissediyorum. Mutluluklarım kısa sürüyor, bir şey yolunda gitmediğinde veya biriyle ters düştüğümde hemen mutsuz oluyorum, sürekli gergin hissediyorum… Ben de senin gibi değişmeyi çok isterdim. Ama nasıl? Maëlle her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, yoğun tempoda koşturmaktan kendi mutluluğunu önceliği yapmayı unutmuş, Parisli mutsuz bir kadındır. En yakın arkadaşı Romane ile buluştuğunda öğrendiği gerçek sonucunda bir seçim yapmak zorunda kalır ve ondan istenen uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Böylece mutluluğa giden hikâyesi de başlamış olur. Tam da Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda hikâyenin sonuna gelip gelmediğimizi bilmiyoruz. Oysa bu elbette büyük bir maceranın da başlangıcı olabilir. - Pema Chödrön -

Cuma, Eylül 18, 2020

Kalbimin Can Mayası

Kalbimin Can Mayası beni çok etkileyen bir hikayeye sahipti.
Biz gibi, annem gibi...

İclal Aydın'ın "Bir Cihan Kafes" ile başlayan, "Unutursun" ve "Üç kız Kardeş" kitapları ile devam eden birbirine bir noktada değen hikayeleri bu kitap ile son buluyor sanırım. Keşke sinema filmi yapılsa da bu karakterleri beyazperde de izleyebilsek diyor insan...
Çok çok güzel bir kitaptı.

Umarım, keşke...
 

(Tanıtım Bülteninden)

 İnsan Bir Hikayeye Kendini Kaptırdığında, Bir Bakıyor Ki Karşısındakini Anlamaya Başlamış. “Nedenini bilmeden peşine düştüğümüz duyguların, izini sürdüğümüz tutkuların, hapishanemiz olan korkuların bize bizden önceki nesilden kaldığına kanaat getirdim. Unutmamak, hatırlamak, birbirini tamamlamak için aslında.” Diken kelebeklerinin göçü altı nesil sürüyorsa ve nesiller birbirinde devam ediyorsa, dağın bu yanıyla öbür yanını, denizin bu ucuyla öteki ucunu, bir kıtanın başlangıcıyla bitimini aynı anda görebilen hangi nesildir? Kapalı bir kapının iki tarafında iki insan duruyor. Rüçhan ve Nesrin. Türkân ve Mine. Kartal ve Somer. Peki, bir sonraki nesilden Defne ve Somer’in öteki kızı Kiraz kendi aralarındaki kapıyı aralarsa, diğer kapalı kapılara ne olur? Dün, bugün ve yarın, bir neslin yolunda kesiştiğinde hikâyeler nasıl değişir? Belki de, Kiraz’ın Defne’ye söylediği gibi bir aynaya tutulur bütün hikâyeler: “Büyürken, genç kız olurken fark ettim ki, benim annem de sen ve senin annen için öteki kadın. Annelerimize yaşatılan reddedilişin iki ucuyduk seninle. Rüçhan Hanım’ın ölüme giderken hüzünle baktığı bir aynayız biz. Birimiz aynanın sırrı, diğerimiz camıyız.” Üç kız kardeş Türkân, Dönüş ve Derya’nın hikâyesi, Ayvalık’ta kaldığı yerden, bağımsız kurgusu ve tanıdık karakterleriyle devam ediyor.

Salı, Eylül 15, 2020

Fırında kremalı patates

Et yemeklerinin yanına çok yakışan kremalı patates tarifimi sizlerle paylaşmak istedim.
Her yiyenin bayıldığı, davet sofralarının vazgeçilmezi olan bir tarif.
Hem de çok kolay 😍

Malzemeler: Yuvarlak ince dilimlenmiş patates, 1 pk krema, 1/2 çay bardağı süt, karabiber, tuz ve rende kaşar.

Yapılışı: Krema, süt, karabiber ve tuzu karıştır. Dilimlenmiş patateslere komple bula. Fırın kabına al. 200 derecede alt-üst ayarda çalıştırdığınız fırında patatesler yumuşayıncaya kadar (35-40 dk) pişir. Fırından alıp üzerine rendelenmiş kaşar koy ve kızarıncaya kadar fırında pişirmeye devam et. Hafif ılınınca dilimleyerek servis et.



Not: Fırında 45-50 dk da pişiyor. Eğer aceleniz varsa patatesleri (kaşar hariç tüm malzemeyi koyarak) düdüklüde 3 dk ön pişirme yapıp sonra fırına alabilirsiniz. Ama fırında uzun uzun çok daha lezzetli pişiyor.

Cuma, Eylül 11, 2020

Yumuşacık Mayalı Poğaça

Ben mayalı poğaça yapmaya hep korkmuşumdur.
1-2 kere denedim yıllar önce ama istediğim gibi olmayınca bir daha da yapma gereği duymamıştım!
Sonra karşıma Nefis Yemek Tarifleri'nin bu yumuşacık, kolay bayatlamayan, puf puf poğaça tarifi çıktı ve bir şans daha verdim :)
İyi ki de vermişim...

Oldukça pratik, yoğurma ve pişme süresi 2-2,5 saatte hazırlanan nefis bir poğaça oldu.
Benim gibi "mayalı" tariflerden korkanlar mutlaka denesin...

Malzemeler: 2 yumurta akı (sarıları üzeri için ayıralım), 1 su bardağı ılık süt, 1 su bardağı sıvı yağ, 1 su bardağı ılık su, 1 paket kuru maya, 4 yemek kaşığı şeker 5,5-6 su bardağı un, 1 yemek kaşığı tuz.

Arası için; Rendelenmiş beyaz peynir, zeytin, sosis-kaşar, sucuk veya sade de yapabilirsiniz.

Üzeri için; Yumurta sarısı, 2 yemek kaşığı sıvı yağ ve kavrulmuş susam ya da çörek otu.

 

Yapılışı: Yoğurma kabına yumurta aklarını alıp üzerine süt, sıvı yağ, ılık su, kuru maya ve şekeri ekleyip karıştıralım. Ardından yavaş yavaş unumuzu ilave edelim. 5,5 su bardağından sonra unu kontrollü bir şekilde ekleyin. Tuzu da ilave edip karıştırmaya devam edelim. Hamuru tezgaha aktararak elimizle yoğurmaya başlayalım. Hamuru iyice yoğurmak bu aşamada çok önemli. Hazır olan hamurumuzu yoğurma kabımıza tekrar alalım, üzerini streç filmle kapattıktan sonra örtü ile tekrar saralım. Ve yaklaşık 90 dk kapalı konumdaki fırında mayalanmaya bırakalım. (Eğer vaktiniz kısıtlıysa daha önceden 50°C de çalıştırdığınız fırınınızı kapatarak onun sıcaklığında da mayalanmaya bırakabilirsiniz.

Hamur mayalandıktan sonra hafif un serpilmiş tezgahta havasını alacak kadar 2-3 defa içe katlayarak yoğuralım. Daha sonra hamuru 20 eşit parçaya bölüp beze haline getirelim. Bezelerden bir tane alarak elimizle hafifçe genişletelim ve iç harcımızdan yerleştirip ister yuvarlak ister D şeklinde dilediğimiz şekli verelim. Pişirme kağıdı serdiğimiz tepsiye alıp tepsi mayası için ya üzerini örtü ile örterek 45 dakika bekletebilirsiniz. Ya da 50°C de çalıştırıp ısıtığınız fırında yaklaşık 15-20 dakika kadar mayalanmaya bırakabilirsiniz. Ben fırında mayalandırdım.

Daha önceden ayırdığımız yumurta sarılarına 2 yemek kaşığı sıvı yağ ve susam ekleyip mayası gelen poğaçaların üzerine dikkatlice sürelim.

Alt-üst ayarda çalıştırdığımız 185°C fırında yaklaşık 20 dakika kadar poğaçalarımızı pişirelim.
Afiyet olsun.

Salı, Eylül 01, 2020

The Haunting: Bly Malikanesi

The Haunting: Tepedeki Ev’in yaratıcılarından, Henry James'in ünlü hikayesinden uyarlanan The Haunting: Bly Malikanesi, Tepedeki Ev’in devamı olarak yeni bir aileye ve yeni bir gerilime sayfa açıyor.

The Haunting of Hill House'un antoloji türündeki devam halkası olan The Haunting of Bly Manor, iki çocuğa bakmak için eski bir konakta işe başlayan genç bir kadının, Dani'nin hayatına odaklanıyor. Devam dizisinde ilk sezonda yakından tanıdığımız Victoria Pedretti, Oliver Jackson Cohen, Kate Siegel, Henry Thomas gibi isimler farklı karakterlerle yer alıyor.



1980'lerin İngiltere'sinde geçen dizi yeğenlerinin bakıcıları trajik bir şekilde ölünce, Henry Wingrave onları emanet edebileceği genç bir Amerikalı bakıcı olan Dani'yi tutar. Yeni bakıcı, malikanenin aşçısı Owen, bahçıvan Jamie ve Kahya Bayan Grose ile birlikte yetim iki çocuğun bakımından sorumlu olacaktır. Ancak zaman geçtikçe her şeyin malikanede göründüğü gibi olmadığı ortaya çıkar. Tüyler ürpertici gotik romantizme ev sahipliği yapan malikanede aşk ve kaybın yüzyıllardır süren karanlık sırları gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Bly Malikane’sinde, ölmek, gitmiş demek değildir...

Pazartesi, Ağustos 24, 2020

Çilekli kek

Evi hem mis gibi çilek kokusu sarsın, hem de yumuşacık bir kek olsun diyenler hemen bu tarifi denesin!
Kahve ile de çok yakışıyor benden söylemesi...



Malzemeler: 100 gr tereyağ, 4 yumurta, 1 bardak şeker, 350 gr un, 1 pk vanilya, 1 pk kab tozu, damla çikolata, 3 yemek kaşığı yoğurt, 1/2 bardak ılık süt, 1 tutam tuz ve çilek (Tüm malzemeler oda sıcaklığında olacak)



İçi ıslak, yumuşacık nefis bir kek oluyor...





Yapılışı: Yumuşak tereyağı toz şeker ve vanilyayı beyazlayana kadar 3-4 dk çırpın. Yumurta, süt, yoğurt ve bir tutam tuzu ekleyip 1 dk daha çırpın. Elenmiş un ve kabartma tozunu ekleyip yeniden karıştırın. Damak zevkinize göre damla çikolata ekleyin. Altına yağlı kağıt serilmiş kelepçeli kalıba hamurun yarısını döküp üzerine dilimlenmiş çilekleri yerleştirip üzerine kalan hamuru ekleyip yüzeyi düzleştirin. En üste ikiye bölünmüş çilekleri iç kısımları aşağı gelecek şekilde yerleştirip biraz hamura batırın.
Dilerseniz bu aşamada benim gibi üzerine biraz daha damla çikolata ekleyebilirsiniz.
170 derece önceden ısıtılmış fırında 30-35 dk pişirin.



Kalıptan çıktıktan sonraki hali bu...
Ilınınca pudra şekeri serpip servis edin.



Afiyet olsun...

Cuma, Ağustos 21, 2020

Netflix, Atiye’nin 2. sezonundan ilk kareleri paylaştı

Netflix, ikinci sezonu merakla beklenen orijinal dizisi Atiye’nin 2. sezonundan ilk kareleri paylaştı.



Başrollerini Beren Saat ve Mehmet Günsür’ün üstlendiği, oyuncu kadrosunda Metin Akdülger, Melisa Şenolsun, Başak Köklükaya, Tim Seyfi, Civan Canova, Hazal Türesan ve Meral Çetinkaya gibi birbirinden değerli isimlerin yer aldığı Atiye’nin 2. sezonu 10 Eylül’de sadece Netflix’te.

Atiye 2.Sezon Hakkında:

Tüm gerçekleriyle yüzleşip, kendini kabul etmeyi öğrenen Atiye; istediği her şeyin mümkün olabileceğini ve insanın gücünün sınırsızlığını gördükten sonra, ölen kardeşi Cansu'yu geri istemiştir. Göbeklitepe'deki boyut kapısından geçerek, kardeşinin hayatta olduğu bir olasılığa gider. Ancak bu olasılıkta hiç bir şey, alıştığı ve bildiği gibi değildir. Tanıdığı kimse Atiye'yi tanımamaktadır. Çünkü kardeşinin hala sağ olduğu bu yerde, Atiye ve hatta geldiği kapı olan Göbeklitepe hiç var olmamıştır...



Daha önce kendi yoluna yürüyen Atiye, bu kez başkaları ve toplum için hareket etmeyi öğreniyor. Bu seferki, onun kahramanlığının aşka ve insanlığa adanma hikayesi...